Durum, dram, drum

Durum, dram, drum

5 Aralık 2011 Pazartesi

kısa bir diyalog, peşine nefis bir şiir, eski yazılar bitmek üzere...

sabah biraz iş yaptım. öğle yemeğinden sonra kahvemi alıp odamda "Bizim Büyük Çaresizliğimiz" filmini izlemeye meylettim. fakat aklım dışardaki güneşte kalmıştı. kapıyı araladım içeri güneşle beraber sinan girdi. burdaki kıymetli delilerden birisi kendisi.
--napıyorsun?
--film seyrediyorum..
--ne filmi?
--"Bizim Büyük Çaresizliğimiz"
(pc ekranına bakarak..)
--yerli filim mi?
--evet.
--gel otur seyredersen..
--yabancı filim yok mu?
--yok. ne filmi?
--ekşın mekşın ceymis bond vizyon filmi yeni film falan..
--bu da yeni..
--yok. ben gidiyom. çok canım sıkılıyor AMK.
--kitap verim mi sana?
--ne kitabı?
--ne kitabı istersin?
--bu ne? (kendi kendine kitabın adını okur)
--onu ben okuyorum. öykü kitabı verim mi sana?
--bu ne?
--onu da ben okuyorum.(bu arada ben kitapları karıştırıyorum)
--ne öyküsü?
--al.
--şiir mi?
--haa şiir miymiş o. al bunu al..
onu da sevmeyince;
--seyfti hendbuk veriym sana al..
--onu biliyom zaten. benim ingilizce kitaplarım var sağol ..
dedi ve gitti sinan, güle güle dedim ardından..
sonra aralık kapıdan gelen güneşi artırmak için aralığı büyüttüm. filmi kapattım ve "Sarkaç" isimli, benim hikaye sandığım, şiir kitabını okumaya başladım...

Yıkandım
Koku sürdüm
Rüzgar dinledim
Şarap içtim
Denize baktım
Hazırdım...
m.z.saçlıoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder